Kriket hakkında kafanız mı karıştı?
Kriket hakkında kafanız mı karıştı? Yalnız değilsiniz! Dünyanın gözü şu anda 2012 oyunları için İngiltere'deyken, bu haftanın blogu için farklı bir taktik izlemeye karar verdik ve İngiliz sporlarının bu en özlüsünün kurallarına odaklanıyoruz.
Temel kavramları kavramak oldukça kolaydır ve beyzbol ile birçok benzerliği paylaşır. On bir kişilik iki takım vardır, bir takım 'vuruş' ve diğeri 'saha'. Sahaya bir göz atarak başlayalım:
Ayrıca bakınız: Cecil Rhodes'Vuruş' yapan takım (etkileyici sakallı adam tarafından temsil edilir) sırayla yakalanmadan mümkün olduğunca çok 'koşu' yapmaya çalışır. Eğer vurucu topu yere değmeden sınır bölgesine atarsa 6 puan, eğer vurucu topu sınır bölgesine atar ama top oraya varmadan yere çarparsa 4 puan... Kolay!
Vurucu sınıra vurmadan da sayı kazanabilir. Bu durumda topa vurulduktan sonra vurucu sahanın diğer ucundaki kütüklere doğru koşmaya çalışır. Ancak bu oldukça riskli olabilir, çünkü vurucu önündeki beyaz çizgiye (crease olarak bilinir) ulaşmadan önce rakip takım topla kütüklere vurursa oyun dışı kalır.
Vurucu yakalandığında ya da dışarı atıldığında, yerine bir sonraki adam geçer. 11 oyuncunun tamamı dışarı çıkana kadar bu işlem tekrarlanır.
'Saha' takımı, ya topla kütüklere vurarak ya da vurulduktan sonra topu havada yakalayarak vurucuyu dışarı çıkarmaya çalışır. Vurucuyu dışarı çıkarmanın başka yolları da vardır, ancak basitlik adına bunları bu blog yazısının dışında tutacağız. Saha takımındaki en önemli kişi genellikle atıcı olarak kabul edilir.
Oyun (bitmesi 5 güne kadar sürebilir!) her iki takım da vuruşa girdiğinde (ve çıktığında) bitmiş sayılır... ve hepsi bu kadar. Bu blog yazısında daha belirsiz kurallardan birkaçını atlamak zorunda kaldık, ancak daha fazla bilgi için Kriket Tarihi makalemizi okuduğunuzdan emin olun.
Ayrıca bakınız: 2. Dünya Savaşı Zaman Çizelgesi - 1940